به روز رسانی در23 September 2024

5 دقیقه

Kapadokya, Türkiye'nin Harikalar Şehri

Türkiye'nin merkezi Anadolu bölgesinde, kalbinde yer alan ve günümüzde farklı illere yayılan Kapadokya, ülkenin en popüler turistik cazibe merkezlerinden biridir. Doğal peribacaları ve balon turları ile ünlü olan bu antik ve büyüleyici bölge, sahip olduğu doğal ve tarihi güzelliklerle "Türkiye'nin Harikalar Şehri" olarak anılmaktadır.

Kapadokya Bölgesi

Günümüzde büyük bölümü Nevşehir ilinde yer alan antik Kapadokya bölgesi, M.Ö. 7000 yılına kadar uzanan bir tarihe sahiptir. Bu nedenle Kapadokya, Hititler, Frigyalılar, Asurlular, Persler, Bizans, Roma, Selçuklu ve Osmanlı gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu medeniyetlerin bazılarına ait kalıntıları günümüzde hâlâ görmek mümkündür.

İlginç bir bilgi olarak, Kapadokya bölgesinin yalnızca yaklaşık 20 kilometrelik bir kısmı Nevşehir ilinde yer almakta olup, geri kalan bölümleri Kayseri, Aksaray, Kırşehir, Sivas ve Niğde illerinde bulunmaktadır. Bu nedenle, bu illerden hangisine seyahat ederseniz edin, Kapadokya'nın cazibe merkezlerini kolayca ziyaret edebilir ve araç kiralayarak uygun maliyetle çevredeki diğer bölgeleri de keşfetme şansına sahip olabilirsiniz.

Not: Bölgenin en ünlü aktivitelerinden biri olan Kapadokya balon turları, güneşin doğuşunu izleme ve çevredeki doğal manzaraların tadını yüksekten çıkarma fırsatını sunmaktadır.

Kapadokya'ya Nasıl Gidilir?

Kapadokya'ya nasıl seyahat edeceğiniz konusunda, Türkiye içinden veya yurt dışından hareket etmeniz fark etmeksizin, en kolay ulaşım yöntemlerinden biri uçak bileti rezervasyonu yapmaktır. Bu bağlamda, Kapadokya'ya en yakın havalimanı olan Kayseri Erkilet Havalimanı’na uçuşunuzu planlayabilir ve buradan bu büyüleyici bölgeye ulaşabilirsiniz.

Kayseri’den Kapadokya’ya olan mesafe yaklaşık 75 kilometre (yaklaşık bir saat 15 dakika) olup, bu güzergâhı genellikle şu ulaşım yöntemleriyle kat edebilirsiniz: taksi, otobüs veya araç kiralama.

Kapadokya'da Otelleri

Kapadokya'da turistik cazibe merkezlerinin çokluğu ve bölgeyi ziyaret eden turist sayısındaki artış nedeniyle, son yıllarda Kapadokya'da otel rezervasyonu yapmak oldukça kolay hale gelmiştir. Bu tarihi bölgede otel rezervasyonunu daha da çekici kılan unsurlardan biri, bazı otellerin mağaralar ve peribacalarının içine inşa edilmiş olmasıdır.

Otel seçiminizde göz önünde bulundurabileceğiniz önemli konulardan biri ise havaalanı transferi hizmetidir. Türkiye'de araç kullanmak istemiyorsanız, otellerin sunduğu "şoförlü araç kiralama (transfer)" hizmetini değerlendirebilirsiniz. Bazı oteller bu hizmeti misafirlerine sunarken, bazı ziyaretçiler ise seyahat öncesinde bu hizmeti kendileri organize etmektedir.

Kapadokya Bölgesinin Oluşum Tarihi

Araştırmacıların ve jeologların incelemelerine göre, Kapadokya bölgesi yaklaşık 60 milyon yıl önce Hasan Dağı ve Göllüdağ'ın püskürttüğü lav ve kül tabakalarının yanı sıra rüzgar ve su erozyonu gibi doğal etkenlerle oluşmuştur. Bu süreç, günümüzde Peribacaları olarak bilinen doğal yapılarla kendini gösteren bölgenin, tarih boyunca farklı medeniyetler tarafından yerleşim alanı olarak kullanılmasına zemin hazırlamıştır.

Bölge sakinleri, bu doğal yapıları şekillendirerek boyutlarına ve kullanım alanlarına göre evler, manastırlar ve kiliseler gibi ibadet yerleri inşa etmişlerdir. Peribacalarının yapısal özellikleri, onları sıcak ve soğuk hava koşullarına karşı mükemmel birer yalıtkan hale getirmiştir. Ayrıca, bu doğal oluşumların bazı eski örneklerinde, iç mekanlarda süsleme amacıyla yapılan tarihi duvar resimlerini görmek mümkündür.

Kapadokya'da Yerleşim Tarihi

Bazı arkeologlar ve tarihçilere göre, Kapadokya’da insan yerleşiminin ilk izleri Paleolitik döneme ve Hitit uygarlığına kadar uzanmaktadır. Bu nedenle, Kapadokya, özellikle İpek Yolu'nun en parlak dönemlerinde, farklı bölgeler ve hükümetler arasında ticari ve sosyal bir köprü olarak büyük önem taşımıştır. Bu tarihi olayların ve doğal özelliklerin bir sonucu olarak, Kapadokya günümüzde hem tarihi hem de doğal açıdan büyük bir öneme sahip olup, aynı zamanda ideal bir turizm destinasyonu haline gelmiştir.

Kapadokya'nın Doğal Güzellikleri

1.       Peribacaları

Kapadokya denilince akla gelen ilk doğal cazibelerden biri, Peribacalarıdır. Bu doğal yapılar, vadilerin yamaçlarından akan sel suları, şiddetli rüzgarlar, yağmur yağışları ve volkanik tüflerin (volkanik kül ve diğer maddelerin birikmesiyle oluşan bir taş türü) aşınması sonucunda oluşmuş, farklı boyutlardaki koni şeklinde yapılar olarak karşımıza çıkar.

Ürgüp civarında yoğun olarak bulunan şapkalı Peribacaları, konik bir gövde ve üst kısmında büyük bir kaya bloğundan oluşur. Kapadokya'da aşınma sonucunda meydana gelen diğer peribacası türleri arasında koni, mantar, sütun ve sivri şekiller de yer alır. Bu benzersiz doğal yapılar, özellikle şu bölgelerde yoğunlaşmıştır:

-          Ürgüp-Uçhisar-Avanos üçgeni arasındaki vadiler

-          Ürgüp-Şahinefendi bölgesi

-          Nevşehir'in Çat Köyü çevresi

2.       Ihlara Vadisi

Aksaray'a 40 kilometre uzaklıkta bulunan Ihlara Vadisi, Hasan Dağı'ndan püsküren lavların erozyonu sonucunda oluşmuştur. Melendiz Nehri'nin milyonlarca yıl boyunca aşındırmasıyla şekillenen bu vadi, 14 kilometre uzunluğunda ve 110 metre yüksekliğindedir. Ihlara'dan başlayarak Selime'de sona eren vadinin bazı bölgelerinde derinlik 100-150 metreye kadar çıkmaktadır. Vadi boyunca kayalara oyulmuş çok sayıda barınak, mezar ve kilise de yer almaktadır.

Vadi içerisinde 6. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar uzanan dönemlere ait, günümüze kadar iyi korunmuş kilise süslemeleri de bulunmaktadır. En dikkat çekici kiliselerden bazıları şunlardır: Ağaçaltı Kilisesi, Pürenli Seki Kilisesi, Yılanlı Kilise ve Sümbüllü Kilise.

3.       Devrent Vadisi

Devrent Vadisi, Avanos'ta yer almakta olup, Hayal Vadisi ya da Düşler Vadisi olarak da bilinmektedir. Bu vadi, su ve rüzgarın etkisiyle şekillenmiş kaya yapılarıyla Kapadokya'nın en ilginç noktalarından biridir. Ziyaretçiler, bu vadideki kaya şekillerini hayal gücü ve bakış açılarına göre farklı figürlere benzetebilirler.

Vadideki doğal yapılar arasında bazıları özellikle hayvanlara benzer şekillerde olup, bu yüzden vadide yürüyüş yapmak adeta bir açık hava hayvanat bahçesinde geziniyormuş hissi verir. En dikkat çekici şekil ise deve figürü olup, Devrent Vadisi'nin en önemli simgelerinden biri haline gelmiştir.

Kapadokya'nın Tarihi Cazibeleri

1.       Kaymaklı Yeraltı Şehri

Nevşehir’e 20 kilometre uzaklıkta, Kaymaklı Köyü’nde yer alan Kaymaklı Yeraltı Şehri, 8 katlı olup volkanik tüf kayaçların oyulmasıyla oluşturulmuştur. İlk katının tarihi antik dönemlere dayanan bu yeraltı şehrinin diğer katları, Roma ve Bizans dönemlerinde eklenmiştir.

Kaymaklı Yeraltı Şehri, geçici bir yaşam alanı olarak tasarlanmış ve dar koridorlar, içecek depoları, su sarnıçları, erzak depoları, mutfaklar, havalandırma bacaları, su kuyuları, kilise ve büyük sürgü taşları gibi bölümler içermektedir. Günümüzde bu yeraltı şehrinin yalnızca 4 katı ziyaretçilere açıktır.

2.       Derinkuyu Yeraltı Şehri

Nevşehir’e 30 kilometre uzaklıktaki Derinkuyu Yeraltı Şehri, büyük bir grubun barınma ve ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanmıştır. 8 katlı olan bu yeraltı şehri, Kaymaklı Yeraltı Şehri’nden farklı olarak bir dini okul, itiraf yeri, vaftiz havuzu ve bir kuyu barındırmasıyla dikkat çekmektedir.

445 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Derinkuyu Yeraltı Şehri’nin tarihi yaklaşık 3000 yıl öncesine dayanmaktadır. Bölgenin eski adı Malakopi olup, buraya Derinkuyu adının verilmesinin nedeni, 60-70 metre derinliğindeki su kuyularının kazılmak zorunda kalınmasıdır. İlk sakinlerinin Asurlular olduğu düşünülmektedir.

3.       Avanos Köyü

Nevşehir’in 18 kilometre kuzeyinde yer alan Avanos Köyü, geçmişte "Venessa", "Zuwinasa" ve "Ouenasa" gibi isimlerle anılmış olup, günümüzde Türkiye'nin önemli turistik cazibe merkezlerinden biridir. Avanos’un en belirgin özelliklerinden biri, Hititler dönemine kadar uzanan geleneksel çömlekçilik sanatıdır. Çömlekler şekillendirildikten sonra güneşte kurutulur ve ardından 800-1200 derece sıcaklıkta fırınlarda pişirilir.

Avanos'un bir diğer cazibe merkezi ise üzüm bağlarıdır. Bu üzüm bağlarından elde edilen üzümler, köydeki doğal mağaralara ve depolara taşınarak işlenir ve dünya çapında kalitesiyle tanınır. Ayrıca, köyde bulunan ve Roma dönemine ait bir mezarlıkta 1971 yılında keşfedilen mermer lahit gibi tarihi kalıntılar da bölgenin önemini artırmaktadır.

4.       Tokalı Kilisesi

Göreme Vadisi'ndeki en büyük kaya kilisesi olan Tokalı Kilisesi, dört bölümden oluşmakta ve güzel fresklerle süslenmiştir. Kilisenin en önemli özelliklerinden biri, 10. yüzyıla ait ve eski kilisenin duvarlarına işlenmiş İncil'den alınan sahnelerle bezenmiş duvar resimleridir. Kilise, geniş ve dikdörtgen planlı olup, büyük kemerleri ve kilisenin çeşitli bölümlerine, özellikle de nef kısmına kolayca ulaşılmasını sağlayan koridorları bulunmaktadır.

Tokalı Kilisesi'nin duvarlarında yer alan en önemli sahneler arasında; Bethlehem'e Yolculuk, Hz. İsa'nın Doğumu, Üç Müneccimin Ziyareti, Masum Çocukların Katliamı, Mısır’a Kaçış, Hz. İsa'nın Tapınakta Görünmesi, Hz. İsa'nın Cehenneme İnişi ve Göğe Yükselişi gibi İncil'den alınan hikayeler yer alır.

5.       Yılanlı Kilisesi

5. yüzyıla ait olan Yılanlı Kilisesi, Göreme Açık Hava Müzesi’nin bir parçası olup, yapısal ve dekoratif özellikleriyle Kapadokya'nın en dikkat çekici noktalarından biridir. Kilisede görülebilecek önemli freskler arasında İncil tutan İsa, kilisenin kurucusu, Aziz Onesimus, Aziz George, Aziz Theodore ve Aziz Onofrius'un resimleri yer alır.

Yılanlı Kilisesi, haç planına sahiptir ve şapelde bu kilisede hizmet etmiş rahiplere ait mezarlar bulunmaktadır. Ayrıca, kilisede ana nef, güzel sütunlar ve kemerler, ibadet alanı, rahip odaları gibi bölümler de bulunmaktadır.

6.       Uçhisar Kalesi

Kapadokya'nın en yüksek noktasında yer alan Uçhisar Kalesi, bölgenin en muhteşem manzaralarına sahiptir. Bu kale, bin yılı aşkın bir süre boyunca ve hatta 1950'lere kadar, kalede oyulmuş odalarda yaşayan birçok kişiye ev sahipliği yapmıştır. Aynı zamanda, kale çevresine hakim bir konumda bulunduğundan, stratejik bir öneme sahip olmuştur.

Rivayetlere göre, Uçhisar Kalesi yer altı tünelleri ile bölgenin farklı noktalarına bağlıdır, ancak bu tünellere dair henüz somut bir kanıt bulunamamıştır. Bölgedeki vadilerin yanı sıra, Hasan Dağı ve Erciyes Dağı manzarası da, özellikle gün batımı sırasında turistlerin ilgisini çeken görsel şölenler arasındadır.

7.       Göreme Açık Hava Müzesi

Göreme Açık Hava Müzesi, Nevşehir'e 13 kilometre, Göreme kasabasına ise 2 kilometre uzaklıkta yer alan, kayalara oyulmuş eski bir yerleşim yeridir. 4. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar bölgedeki önemli yerleşim yerlerinden biri olan bu müze, manastır hayatının zorlukları ve kendine has özellikleri ile dikkat çeker. Neredeyse her kaya bloğunun içinde kiliseler, ibadet alanları, yemek salonları ve konaklama yerleri inşa edilmiştir.

Bu açık hava müzesi, bir zamanlar manastırlarda dini eğitim verilen bir yer olup, eğitim sistemini başka bölgelere de yaymıştır. Ayrıca, kiliselerin duvarlarında Hz. İsa'nın yaşamı ve İncil’de bahsedilen olaylarla ilgili freskler ve süslemeler bulunmaktadır.

8.       Ürgüp Kasabası

Nevşehir’in 20 kilometre doğusunda yer alan Ürgüp, Kapadokya'nın en önemli bölgelerinden biri olup, kayadan oyulmuş taş evleriyle tanınmaktadır. Turistik açıdan oldukça hareketli olan Ürgüp, Türkiye’de butik otel konseptinin yaygınlaştığı ilk şehirlerden biridir.

Ürgüp, tarihte farklı isimlerle anılmıştır. Bizans döneminde Assiana, Selçuklular döneminde Başhisar, Osmanlı döneminde Burgut Kalesi, Cumhuriyetin ilk yıllarında ise Ürgüp adını almıştır. Günümüzde, Ürgüp yeraltı şehirleri ve kaya kiliselerini keşfetmek için mükemmel bir başlangıç noktasıdır.

نویسنده:

Nasrin Mohajel Vala

به اشتراک بگذارید